Evlilik ve Çift Terapisi
Çift terapisi, üç ayaklı bir masa örneği üzerinden anlatılabilir. Ayaklardan ikisi eşleri, üçüncü ayak ise ilişkiyi temsil eder. Masanın üstündekiler ise ilişkinin sahip olduklarını ve iki tarafın kaybetmekten endişelendiği kazanımlar anlamına gelir. Bazı dönemlerde ayaklardan biri zayıflaması(eşlerden birinin kötü bir dönem geçirmesi ya da yeterince vakit ayrılmamasından dolayı ilişkinin yıpranması gibi) söz konusu olsa da diğer iki ayak sağlam olduğundan çoğunlukla masanın ayakta kalacağı bilinir. Fakat iki ya da üç ayak birden zayıflamış ve masa sallanmaya başlamışsa, sahip olunan bir çok şeyin kaybedilmesine(eşin, ilişkinin, elde edilen değerlerin) karşı kaygılar ortaya çıkmaya başlar. Bu masayı sağlamlaştırmak ve ilişkiyi daha yaşanılır hale getirmek için çift terapisine gidildiğinde ise, terapist bir taraftan yaşanan problemlerin nedenselliği ve gelişimi ortaya konmaya çalışılırken bir taraftan duygusal ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz mutlu bir ilişkiyi keşfetme sürecinize eşlik eder. Problemlerin kaynağı ve tetikleyicisi olabilecek bireysel dinamikler( bireysel ihtiyaçlar, döngüler, travmalar) anlaşılmaya çalışılır, iki tarafın asıl istemiş olduğu ilişkiyi yaşayamamalarına neden olan bireysel unsurlar ortaya çıkarılır.
Bu süreçte, iki tarafın istemediği ve değiştiremediği olumsuz ilişki döngülerinin kırılmasına, ihtiyaç duydukları yakın ilişki biçimlerini ortaya çıkarmalarına yardımcı olunur. Kendilerini korumak ve haklı olmak adına ötekinin yaralarına basarak tartışmaktan, gerçek bir ilişki yaşamak amacıyla samimiyetini ortaya koyan bir eş olmaya dönüşmektir. Çift terapilerinde amaç eşleri birbirinin şifacısı konumuna gelmelerine yardımcı olmaktır. Seansların büyük çoğunluğu çift olarak sürdürülse de ihtiyaç duyulduğunda eşlerden biriyle bireysel seans yapılabilir. Eğer eşlerden birinin yada ikisinin uzun dönemli bireysel seansa ihtiyaç duyduğu gözlemlenirse, ya çift terapisine ara verilerek bireysel seansa başlanır ya da eş zamanlı olarak başka bir terapiste bireysel seansa yönlendirilir.
İlk görüşmede, çiftin yaşadıkları problemi bireysel bakış açılarından ifade etmeleri istenir, iki tarafta dinlendikten sonra ilişkinin genel bir değerlendirmesi yapılarak sorun alanlarının ana teması belirlenmeye çalışılır. İlişkinin dinamiğine, problem alanlarına, iki tarafın bireysel özelliklerine ve duygusal ihtiyaçlarına göre çift terapisi süreci yapılandırılır. Terapist, kendilerini anlamak ve daha yaşanılabilir bir ilişki oluşturmak için dönüşme sürecine giren çiftlere yol arkadaşlığı yapar, yeni bir dünyanın kapılarını açacak anahtarları bulmalarına yardımcı olur.
Yaşanılan problemin niteliğine, şiddetine ve çiftin değişim sürecine uyum sağlama kapasitesine göre seans sıklığı değişmektedir. Genel itibari ile hafta da iki seans olarak başlanıp, sorunlar kontrol altına alındığında haftada bir seansa bir müddet sonra da onbeş günde bir seansa çekilerek düzenleme yapılır. Yaklaşık üç-dört ay civarında devam eden seanslar neticesinde takip görüşmeleri kısmına geçilir ve ayda bir seans olmak suretiyle üç ay takip altına alınır. Son yapılan değerlendirme görüşmesinin ardından da ihtiyaç duyduklarında gelebilecekleri söylenerek terapi süreci sonlandırılır. Terapi sürecinin bitirecek noktaya gelmenin mutluluğu ile ihtiyaç duyduğunuzda tekrardan gelebileceğinizi bilmenin güveni içerisinde hayat yolculuğunuza devam edersiniz.
Çalışma alanlarına bakacak olursak:
- Öfke kontrol problemleri, sözel veya fiziksel şiddet
- İletişim Problemleri
- Öfke ile sevgi arasında / Boğulmak ile ayrılamamak arasında değişen duygular
- Çekirdek aile ile geniş aile arasında yaşanan çatışmalar
- Güç çatışmaları
- Haklı-haksız mücadeleleri
- Duygusal anlamda ihtiyaçların giderilememesi( değerli olma, yeterli olma, sevilme, sahiplenilme)
- Reddedilme
- Kabul görmeme
- Terk edilme korkusu
- Aldatma ve güven problemleri
- Stresli iş ve aile hayatı
- Farklılıkların kabul edilememesi
- Maddi durumların ve sorumlulukların paylaşımında yaşanan problemler
gibi konularla sık karşılaşılmaktadır.