Bilişsel Davranışçı Psikoterapi
Bilişsel davranışçı terapiler, psikolojik problemlerin çoğunun geçmiş yaşantılardan kalan yanlış öğrenmelerden ve olumsuz otomatik düşüncelerden kaynaklandığını kabul ederler. Zihne gelen olumsuz otomatik düşüncelerin kaygıya, kaygının da olumsuz beden tepkisine yol açtığını, düşünce-duygu-beden arasında oluşan kısır döngü ile beraber kişinin kaçınma davranışlarına yöneldiğini belirtir. Bu kısır döngü kırılamaz ise kişinin gerçeklikten uzak sıkıntılı bir ruhsal durum içerinde hayata devam edeceği, kaygı bozuklukları ve depresyon gibi ciddi ruhsal problemlere yol açabileceğini belirtmektedir.
Bilişsel davranışçı terapiler, davranışçı terapiler ile bilişsel terapilerin birleşmesinden ortaya çıkmaktadır. biraz açacak olursak, davranışçı terapiler kişiyi istenmeyen uyarıcıya kademeli olarak maruz bırakmayı, nefes ve gevşeme egzersizleriyle yeni deneyime uyum sağlamasını kolaylaştırmayı, yeni bir deneyimle doğru bir öğrenme sağlamasını amaçlar, davranışın ve bedenin kontrolünü öğretir. Bilişsel terapiler ise durumlara yüklenen gerçekten uzak anlamların ve otomatik düşüncelerin kontrol edilmesi, gerçekçi düşüncelerin kuvvetlenmesi ile duyguların ve davranışların değişmesini amaçlar, düşüncenin kontrolünü öğretir. Kaygı bozuklukları ve depresyonun tedavisinde dünyada en çok tercih edilen terapi yöntemlerindendir.